Küçükken tel arabalarımız vardı.
Telden direksiyonumuz.
Telden tekerleklerimiz.
Telden çemberlerimiz.
Mutluyduk.
Teller ile oynardık.
Onları süslerdik.
Bazen sivri kısımları ellerimizi keserdi.
Ama umursamazdık.
Teller, küçüklüğümüzün bir parçasıydı.
Mutluluğumuzun simgesiydi.
***
Yıllar geçti.
Büyüdük!
Kimimiz büyük, kimimiz küçük adamlar oluverdik.
Kimimiz de ölüverdik.
Tellerin de hayatımızdaki yeri ve anlamı değişti.
Telden kafeslerimiz oldu, özgürlüğü hapsettik.
Tel arkasında dostlarımız oldu, hüzünlendik.
Telden elektrik verildi, canımız yandı.
Tel ipliklerimiz oldu, sessizce boğulduk.
Telli telefonlarımız oldu, dinlendik.
Teller her telden çalmaya başladılar!
Teller çaldı, biz oynadık!
Teller çalındı, bizler yoksullaştık.
Tel tel döküldük.
Sıra telli bağlamaya geldi..
***
Teller yine gündemde.
Türkiye kağıt üzerinde parsellenmeye başlandı ya..
Şimdiden dikenli tel satışları patladı.
Parselini kapan, toprağını dikenli teller ile çevreleyecek.
Kendi hükümranlığını kuracak.
Burası falancanın..
Şurası da filancanın denilecek…
Bunların da demokrasi ve özgürlük adına yapıldığı söylenecek!
***
Sözün özü :
Cicili bicili kurdelalı Anayasa Değişiklik Paketi’nin öncelikle, kurdelasına dikkatlice bakın!
Kurdelanın esasen bir tel olduğunu göreceksiniz!
O teli çözüp, paketi okuyan her aklı selim, içindeki dikenleri de görecektir.
“Anayasa Değişiklik Paketi” bir dikenli teldir.
***
Acıyı tatmışlar bilir. Ama, eğer siz dikenli tel acısı tatmamış iseniz, kendinizi bir dikenli tel üzerine atıp sürünmeye çalışın.
Sonra ayağa kalkın.
Çizilmiş kanamaya başlamış kendinize bakın!
Ve düşünün..
Toprak olduğunuzu düşünün.
Bu toprakların tekrar kan ağlamasını istemediğinizi düşünün!
Memleketinizin dikenli tel ile çevrelenmiş bölünmüşlüğünü düşünün!
***
Unutmayın!
Dikenli tel acıtır…
KKV
Boyu bıraktılar.
Soyuna taktılar şimdi.
Yarın birgün de sünnetli olup olmadığına takarlar kafalarını.
Bir ara takmışlardı da.
O meşhur fıkrayı hatırlatmana bile gerek yok.
Eline, diline ve beline sahip olmaya devam et…
Düello teklifini yaptın.
Ama…
Televizyonda ki düello teklifine evet demez Başbakan…
Ne garip değil mi?
Meydanlarda evet için çırpınıyor.
Ama seninle yüzleşmeye korkuyor.
Ne yaman çelişki değil mi?
Sen yine de düello teklifini seçim meydanlarında yapmaya devam et.
O Recep bey olsun.
Sen, Er Kemal.
Er mi yaman Bey mi yaman…
Bu millet görsün..
Ve kararını ona göre versin.
Sen düello teklif ettikçe, o başka şeyleri gündeme getirecek.
Bu da senin için başka bir yengi olacaktır.
De ki;
One minute diyerek toplantıyı terketmekle olmuyor.
O günden beri bir açık oturuma katılmadın.
İşte sana fırsat!
İşte oturum.
İşte meydan.
Haydi yüzleşelim.
Atilla Aybalık
alaturkaonline.com
Büyümek; kötüleri tanımakmış..
Büyümek; doğruyu yanlışı ayırt edebilmekmiş…
Her şeyi anlamakmış büyümek…
Vé ülkésini kéndi çıkarları doğrultusunda yönéténlérin karşısında dimdik durabilmékmiş…(!)
bunlar o kadar çirkefleri biri degil bini bini degil milyonlarcası onlar utanmaz sıkılmaz arlanmazlar ama bu halkında coğu aynı çistendir yalakalıktan anlar.yağcılıktan anlar.bir yere gelebilmek uğruna her şeylerini fwda ederler.kendinden olmayanı düşman sanırlar işte meydanda dedikleri ortada allahın bir sopası olsa indirsen kafasına bir daha bu kadar utanmazlık yapmazlar bunlardan ne din ne allah korkusu var bunlar yılan bunlar çiyan bunlar canavardırlar.ama bir iktidarda düşerlerse görecekler günlerini.ama düşürmezler sezen aksu gibiler kendilerine aydınım diyenler solcuyum diyenler bu konuda destek veriyorlar yemegi tayip yiyecek salatayıda aydın gecinenlere yedirecek içkiyi tayip icecek mezeyi aydın gecinenlere yedirecek.refarandumdan evet oyu verenler sakaryada iktidar hesapları yopanlardır ,BÜYÜK DÜŞÜN BÜYÜK GÖTÜR.DURMAK YOKKKKKKKKKKK YOLMAYA DEVAM DİYOR BAŞBAKANIMIZ.
etrafımızda ne kadar tel altenatifi olsa bile insanlarımız bunu anlaması lazım geçmişte yaşananalar ve bugün itibariyle de yaşananlar da türkiyeyi geri ye götürüyor onun içindirki KILIÇDAROĞLU geleceğinizi karanlığa gömmeyin diyor meydanlarda ve yandaşları insanların EVET DEMESİ İÇİN AKLINDA ŞÜPHE ederim … ne olursa olsun yarınlarımz için hayır ve binlerce hayır olsun ki HAYIRLARA vesile olalım
Cok guzel,ve anlamli yazi olmus atilla kardes,senin de dedigin gibi oylarin evet,veya hayir olmasi herhengi bir seyi degistirmiyecektir,Essek esek oldugu muddetce semer vuran cok olacaktir,/ halkimiz bu kaliptan cikmasi lazimdir,diyor guzel yazilarinin bunlara belki bir isik olmasini temenni ederim.
iki medenı ınsandan bırı olmaya calısan kılıcdaroglu muhakkak bır gun verdıgı cabalarının hakkını gorecektır. belkı 12 eylul belkı 12eyluldende yakın…
Atilla bey, bu anayasa oylamasi ulkenin gelecei acisindan donum noktasi olucak diye dusunuyorum.
Her zamanki gibi insanlar o anyasa maddelerini okumayacaktir, arastirmayacaktir. Sansa birakmamak
gerek bence.akli selim insanlar,buyuk emek vermeliler, gerekirse buyuk puntolarla maddeler yazilmali, korun gozune sokucak sekilde ve dagitilmali her bir yere, herkezlere ulasabilmesini saglanmali.Gun bu gun cunku.Yazili belgeler her zaman ise yaramistir bilirsinikz.
Kaleminize saglik.
Toplumumuz bence çokkkkkkkkk dejenere oldu ; Bir tarafta ülkede neler olup bittiğinden habersiz bilinçsiz ve ne yazık ki araştırma ,sorma gayretinde bile olmuyacak kadar umursuz,bir tarafta ülkenin gidgide uçuruma gittiğini farkedip panikliyen, etrafındaki insanları aydınlatmaya çabalayan seninde dediğin gibi canını sinsice acıtacak telin…tellerin……….terelellerin………TELörgücülerin fabrikasyonuna DUR demek için geçikmemeli ve halkımız artık LÜTFEN UYANMALI YA………..LÜTFEN AÇ GÖZÜNÜ TÜRKİYEMİN güzel insanı yoksa çok geç olacak…..SEVGİLER anlamlı.duyarlı yazına…………………..
Attilla bey,Su anda Turkiyede en iyi sosyalist Akp dir.En iyi fasist te CHP dir.Bunca yildir ABD de yasiyorsun ama Demokrasiye pek te yabancisin.Zaman tabulari yikma zamanidir.Ben yiktim.Tesekur ederim.
Atilla yazdıklarında en cok hosuma gıden DİKENLİ TEL oldu, o telle çevri bir devlet yönetiminden kopmak isteyenlerin canı yanacak buna eminim ve o tellerin dısındakılerde özgürce bir yasantıda olacak ama dikenli telle çevrili insanların yönetimi ile, telin içine girenlerin dünyaları dar ve zorunlu bir yasantı ama bunlar alısmıslar o yasantıya, özgür olmak nedir malesef bilmiyorlar, gözlerinde DİN elden gidecek korkusudurki hep dikenli teli arkasını güvenli sanıyorlar, farkında olmadıkları TURKİYEmde yasayanların DİN ınanclarının aynı alması, Biz bu dini kalbimizde yasatıyoruz, gösterisle DİN olmaz dıyoruz bunu bir düşmanca görüyorlar, AKP veya bunun gibi partiler bu inlardan aldıkları MADDİ yardımlarla onları soyuyur, zenginliklerine zenginlik katıyorlar, BİZ TÜRKÜZ VE TÜRK HALKINI SEVER KORURUZ, İNİ, DİNİ, İNANCI NE OLURSA OLSUN…
Biz o DİKENLİ TELİN dışındakiler GEL NE OLURSAN OL SENDE GEL diyoruz….