Los Angeles’tan Rengarenk Bir Yaz Yazısı. Çok sıcak değil bu yaz Los Angeles’ta. Her zamanki gibi nem de çok az. Mahmut Ekenel yazdı.
Los Angeles’tan Rengarenk Bir Yaz Yazısı
Çok sıcak değil bu yaz Los Angeles’ta. Her zamanki gibi nem de çok az. Hala okyanustan gelen kalın bulut tabakasının etkisiyle uyanıyoruz bazı sabahları. Hatta bazı akşamlar o kadar serin oluyor ki ceketle çıkıyoruz dışarı. Ama Los Angeles’ta yaz hiç de fena geçmiyor. Başkent Washington şiddetli politik tartışmaların etkisinde yanıp kavrulurken, bizim en büyük derdimiz 405 karayolunun küçük bir kısmının iki gün trafiğe kapatılmasıydı. Günlerce yazıldı söylendi ama korkulan karmaşa olmadı. Akıllarda kalan sadece espirisi ve şakasıydı.
Yaz Hollywood’ta da sakin geçiyor. Şehrin trafiğine, Lindsay Löhan’ın iki de bir tutuklanmasına, Charlie Sheen’in kafayı yemesine, Mel Gibson’un saçmalıklarına, Paris Hilton’un partilerine, Kim kardeşin zırt pırt nişanlanmasına artık bağışıklık kazandık; çok umurumuzda değil. Herhalde bu yaz Hollywood’ta en çok konuşulan konu Harry Potter’in son filmi. Toplam hasılatı 300 milyon doları geçmişti; okuduğum bir gazetenin manşetindeydi. Gazetenin diğer köşesinde ise Afrika’yı kasıp kavuran açlık vardı. Oniki milyon kişi açlıktan ölmek üzereydi. Acilen bir milyar dolara ihtiyaç vardı ama Birleşmiş Milletler bu paranın dörtte birini bile bulmakta zorlanıyordu. Ah keşke Harry Potter gerçek olsa dedim kendi kendime. Kazandığı 300 milyon doları bir dokunuşta milyarlar yapar ve açları doyururdu.
Biz Türklere gelince… Serin yaz aylarında Türkler sıcak mı sıcak, hareketli mi hareketliydi. Yüzlerce Türk kumsalda piknik yaptı Haziran ayında. Türkçe şarkıların çaldığı müzik seti inletti ortalığı. Ama asıl oynanan voleybol maçlarını görmenizi isterdim. Ne şamataydı. Biz Türkler hoş bir alemiz. Mutlu olduk mu kumsalda çıkardığımız sesi Hollywood’un tepelerinde bile duyarlar, inanın bana. Sonra bir kumpircide buluştuk. Portakal ilçesinin gençleri düzenledi bu harika buluşmayı. Yedik içtik, eğlendik, hoş vakit geçirdik. Şimdi de Palos Verdes kıyılarında büyük bir grup yürüyüş yapacağız. Bu olaya bir Türk havası vermek için de sucuk-ekmek kısmını ekledik yürüyüş sonuna. Aslında yürüyüş bahane, canımız sucuk-ekmek yemek istedi o kadar.
Ama bu yazdan aklımda kalan dört yüz Türk’ün gittiği futbol maçıydı. Trübünlerdeki yerimin hemen önünde oturuyorlardı. İki tane Türk genci. Birinde siyah-beyaz Beşiktaş forması, diğerinde de sarı-lacivert Fenerbahçe forması vardı. Neşe içinde izlediler maçı. Ne kavga ettiler, ne de tartıştılar. Dostça geldiler; dostça gittiler. Hemen sağıma baktım. İspanya milli takımının formasını giymiş bir grup oturuyordu. Biraz ilerde de bilmediğim bir sebebten dolayı yemyeşil kocaman bir Sudi Arabistan bayrağı vardı bir grup futbol severin ellerinde. Kafamı çevirip arkama baktım. Yüzlerce Türk gördüm devasa bir Türk bayrağının etrafında. Gururla sallıyorlardı kıpkırmızı bayrağımızı. Bütün stadı gözden geçirdim. Her yer rengarenkti. Binlerce Amerikalı taraftarın arasında onlarca İspanyol, Türk, Meksikalı taraftar vardı. Herkes neşe içindeydi. Kimse kimseye bağırmadı, kızmadı, kötü söz söylemedi. İzledi, eğlendi, ve gitti.
O akşam eve gidip televizyonu açtığımda, Los Angeles’ta bir baseball maçında iki kişinin bir taraftarı ölesiye dövmesi olayının faillerinin yakalandığı haberi vardı. İki ay boyunca Los Angeles polisi saman içinde küçük bir iğne aramıştı ama bulmuştu kansız zanileri. Los Angeles Şerif’i gururla açıklama yapıyordu. Bu ülkede kimse kimseyi rengine, görünüşüne, siyasi, dini ve cinsel tercihine, tututuğu spor takımına göre ayrımcılık yapamaz. Kanunlarımız herkese eşit mesafededir. Bunu yapanları yakalayıp kanun önüne çıkarmaya and içtik diyordu.
Ben yine önümde oturan Los Angeles’li iki Türk futbol severe döneceğim. Birinde siyah-beyaz, diğerinde ise sarı-lacivert forma vardı. Bilmiyorum şike olaylarına karıştılar mı; yani Real Madrid kazansın diye LA Galaxy’e para teklif ettiler mi? Ama neşe içinde izlediler, hoş sohbetle bitirdiler maçı. Ben de bütün stadın renklerini çok sevdim. Bir sonraki maça o renklerle gideceğim. Herkese iyi bir yaz dilerim. Ayrıca yaklaşan Ramazan ayınız şimdiden mübarek olsun.
Mahmut Ekenel / Los Angeles
