Sarraf’tan ‘Rüşvet’ İtirafı. Aktif Bank’ta Egemen Bağış’ın aracılığı sayesinde hesap açtım, Zafer Çağlayan’a yüklü miktarda rüşvet verdim.
Sarraf’tan ‘Rüşvet’ İtirafı
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde görülen Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın davasının ikinci gününde Rıza Sarraf tanık olarak ifade verdi.
Davanın sabahki oturumunda Sarraf’ın özellikle eski bakanlar Egemen Bağış ve Zafer Çağlayan’la ilgili sözleri dikkat çekti. Sarraf, Aktif Bank’ta hesap açmasında Bağış’ın yardımcı olduğunu, Halk Bankası’yla çalışmak için de eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan 45-50 milyon Euro ödediğini söyledi.
“Cezaevinden çıkmanın en kolay yolu savcılıkla anlaşmaktı”
İfadesini tercüman aracılığıyla Türkçe veren Sarraf, kendisi için cezaevinden çıkmanın en kolay yolunun savcılıkla anlaşmak olduğunu söyledi. AP haber ajansı da, Sarraf’ın jüriye, mahkum takası için yapılan girişimin başarısız kalması sonrasında Amerikalı yetkililerle işbirliği yapmaya başladığını söylediğini yazdı.
Habere göre, Savcı Yardımcısı Sidhardha Kamaraju’nun sorusu üzerine Sarraf, yasal çerçeve içerisinde mahkum takasını sağlamak üzere eski New York Belediye Başkanı Rudy Giuliani ve eski Adalet Bakanı Michael Mukasey’i avukat olarak tuttuğunu itiraf etti.
Kamaraju’nin, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bu görüşmelerden olumlu sonuç alınıp-alınmadığı” sorusuna Sarraf, “Hayır” yanıtını verdi.
AP’nin haberine göre, Sarraf işbirliği yapmaya karar verdikten sonra FBI yetkilileriyle görüştüğünü söyledi.
Ajans, Sarraf’ın 2016 yılı Mart ayında Florida’ya gelmesinden sonra yakalanınca ilk olarak hakkında yapılan suçlamalara itiraz ettiğini söylediğini yazdı. Sarraf, ifadesinde, “Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum, şoka girdim, doğru cevaplar veremedim” dedi.
“FBI koruması altında kalıyorum”
Sabahki duruşmaya cezaevi elbisesi ve ayağında kelepçeyle getirildiği görülen Sarraf, nerede kaldığı sorusuna da açıklık getirerek, FBI koruması altında olduğunu söyledi. “Otelde mi kalıyorsun?” sorusu üzerine Sarraf, otelde kalmadığını, son iki haftadır FBI gözetiminde Brooklyn’de bulunan “Metropolitan Detention Center” nezarethanesinde kaldığını açıkladı.
Sarraf, gardiyanlara rüşvet verdiği iddialarını da kabul etti.
Duruşmada rahat ve sakin olduğu gözlenen Sarraf, ifadesinde eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve İran Merkez Bankası’yla bağlantısını kabul etti.
Sarraf, 2010 ve 2011 yıllarında İran Merkez Bankası’nın eski başkanı Mahmud Bahmani’yle doğrudan görüştüğünü de kabul etti. Rıza Sarraf, Bank Melat’tan da üst düzey yetkililerle görüştüğünü belirtti.
“Egemen Bağış bana aracı oldu”
Sarraf, daha önce hesap açma isteği geri çevrilen Aktif Bank’ta eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın aracılığı sayesinde hesap açtığını kaydetti.
Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’la da 2012 yılı başında görüştüğünü anlatan Sarraf, bu süreçte Zafer Çağlayan’a yüklü miktarda rüşvet verdiğini de itiraf etti. Aslan’la görüşmesiyle ilgili olarak Sarraf, “Önce reddedildim. Arkasından Zafer Çağlayan’dan Halk Bankası’yla çalışmak için yardımını istedim. Çağlayan işlemlerden elde edilecek gelirin yarısını istedi, İlk elde 31 milyon 789 bin Euro, 2,5 milyon TL, 4,8 milyon Amerikan doları ödedim” diye konuştu.
“Çağlayan’a ne kadar rüşvet verdin?”
“Yaklaşık ne kadar rüşvet verdin?” sorusunu Sarraf, “45-50 milyon Euro, dolar olarak 7 milyon, 2 milyon 465 bin TL ödedim” şeklinde yanıtladı.
Öğleden sonraki oturumda ayağındaki zincirler çıkarıldı
Yerel saatle 2.00’de başlayan öğleden sonraki oturumda ise Rıza Sarraf’ın ayaklarındaki zincirin çıkartıldığı görüldü.
Sarraf öğleden sonraki oturumda ifade vermeye, kendisine sorulan soruları cevaplamaya devam etti.
Sarraf’ın tüm sorulara detaylı cevaplar verdiği, her soruya sakin bir şekilde uzun uzun yanıt verdiği gözlemlendi.
Öğleden sonraki oturumda Sarraf İran’a yönelik ambargoyu delmek için neler yaptığını, kimlerle çalıştığını, aracı firma olarak kimleri kullandığını açıkladı.
Ambargoyu nasıl deldiğini şemalarla ayrıntılı biçimde anlatan Sarraf, bu işlemleri nasıl gizlediklerini de izah etti. Sarraf birçok İran şirketinin Halkbank’la iş yaptığını da anlattı.
