Varış noktamız: Universal Studios . Los Angeles seyahatlerinin vazgeçilmez noktası, dünya sinema endüstrisinin her filmini yakından takip ettiği en büyük studiolarından biri..
Los Angeles seyahatlerinin vazgeçilmez noktası, dünya sinema endüstrisinin her filmini yakından takip ettiği en büyük studiolarından biri, Amerikan turizminin baş tacı olan görkemli yere doğru gidiyoruz şimdi.
Varış noktamız: Universal Studios
Güneyden gelirken California’nın en bilinen highwaylerinden 101 alıyoruz.Yolda giderken bizi hızlı bir tempoya hazırlayacak şarkılar dinliyoruz.Gülüyoruz, eğleniyoruz,şarkı söylüyoruz.Yoğun bir trafiğin ardından Universal Studios’a varıyoruz.
Önce bizi devasa büyüklükteki, algıda seçiciliği imkansızlaştıran, rengarenk, her biri birbirinden farklı mağazalar ve restoranlar karşılıyor. Aklımız karışıyor resmen, nereye bakacağımızı şaşırıyoruz. Film dünyasına mı, nereye geldik bilmiyoruz ama sesler, renkler, ışıklar gözümüzü alıyor.
Studionun girişine dek gözalıcı bu caddede yürüyoruz dakikalarca. Aklımda kavramlara ilişkin resimler bir bir değişmeye başlıyor farkında olmadan. Bir çorap dükkanı duruyor karşımda. İddialı hem de, dünyanın en harika çorap dükkanıymış. Bir de dondurmacı var, dondurmadan ziyade dükkanın önündeki ters dönmüş bir halde asılı duran, bir ineğin sürdüğü pembe bir eski Amerikan arabası ile dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyor.
Tam “Yahu bu da ne böyle?” derken hop bu sefer şu manzarayla karşılaşıyoruz:
Aklıma gelen,gelmeyen her şey bu caddede. Parka girmeden önce bir şeyler atıştıralım desek yine şaşkına dönüyoruz. Bir yerden kocaman bir karides gülümsüyor diğer taraftan rengarenk devasa meyveler dükkanın önünde bir bardağın içinden sizi dükkana davet ediyor…
Bu cadde öyle kalabalık, öyle popüler bir yer ki… King Kong bile burada!
Vee uzun bir yürüyüşün, karışan akılların, yorulan ayakların vardığı başlangıç noktası…
Kırmızı halıdan yürüyoruz ve studioya giriyoruz.
Eğlence başlasın!
İrem Akdere / Orange County
[email protected]