NBA batı yakası finalinde, kazananın sezonu şampiyon olarak bitireceğine inandığım seride, sahanın her köşesinde sene boyunca en iyi performansı gösteren iki takım, San Antonio Spurs ve Oklahoma City Thunder karşı karşıya geliyor.
Yaş ortalaması 26 olan genç Thunder, şampiyonluğu kazanıp bir anlamda kendini ispat etme uğraşında olurken, yaş ortalaması 28’in üzerinde olan Spurs, tecrübesini kullanarak 5. şampiyonluğuna ulaşmaya çalışacak.
Ginobili’nin hiçbirinde oynamadığı 3 normal sezon maçında Spurs’un Thunder’a karşı 2-1 üstünlüğü bulunuyor. Bu oynanan 3 maçta, Thunder’ın büyük silahı Kevin Durant 22.7 sayı ve %46.8 şut yüzdesiyle oynamış. Normal sezonda çok daha yüksek rakamlara ulaşan genç yeteneğin, Spurs maçlarında normal performansının neden altında kaldığı ise muamma değil, tam tersine Spurs takımının ne kadar iyi bir savunma bloğunun olduğunun en açık göstergesi.
Batı yakası finallerine nasıl geldiler;
Spurs, son 18 maçını kazanan çok güçlü makina kıvamında basketbol oynayabilen bir takım. Play-off’larda ilk önce, ilk ayakta eşleştiği, temsilcimiz Enes Kanter’in de formasını giydiği Utah Jazz takımını, daha sonra da Los Angeles’ın “genç” takımı Clippers’i 4-0’la geçip batı yakası finallerine geldiler.
Thunder’ın işi “kağıt üzerinde” nispeten daha zordu. Son 3 sezonun finallerinde yer alan takımlarla eşleştiler. Önce son şampiyon Dallas Mavericks’i 4-0’la, daha sonra da Los Angeles Lakers’ı 4-1’le geçip batı yakası finalinde Spurs’un rakibi oldular.
Her iki takım da, güçlü savunma bloklarının yanında, güçlü de hücum hattına sahipler. Play-off’larda oynanan müsabakalarda Spurs 102.2’lik sayı ortalaması ile en iyi olurken, Thunder ise 100 sayı ortalaması ile 2. sırada yer aldı.
San Antonio Spurs play-off’ların en iyi şut, ve en iyi 3 sayılık atış yüzdesine sahip takımı. İlk 5 başlayan oyuncularının yanında bench’den gelen oyuncularının da oyuna katkısının çok olduğu ve kadroda bulunan 9 oyuncunun averajda en az 5 sayı ürettiği bir takım. 19.1 sayı ortalaması ile oynayan 30’luk Tony Parker ve 17.6 sayı ortalaması ile oynayan 36’lık Tim Duncan play-off’larda takımın en sivrilen oyuncuları olmuşlar.
Rotasyonunu iyi yapan ve sayı yükünü tüm takıma yayan Spurs’un aksine, Oklahoma City Thunder takımında bütün sayı yükü 3 kişinin üzerine yıkılmış durumda. Durant, Westbrook ve Harden üçlüsü play-off müsabakalarında Thunder’ın toplam sayısının 3’te 2’sini atmışlar.
Keyif verecek eşleşmeler;
Russell Westbrook vs. Tony Parker eşleşmesi;
Bu serinin, veya belki de bu senenin en iyi eşleşmelerinden biri, geçtiğimiz sezonun en iyi oyun kurucuları Tony Parker ve Russell Westbrook eşleşmesi olacak, ve bu serinin galibini Tony Parker’ın performansı belirleyecek.
Spurs’un geçtiğimiz sezon rakibine karşı kaybettiği tek maçta, 30 yaşındaki oyun kurucu Tony Parker’ın 8 denemesindeki isabetli tek şut, atmış olduğu 4 sayı ve bu kötü performansın ardından 108-96 kaybedilen maç yanında, kazanılan 2 maçtaki 33.5’lık sayı averajı ve %51’lık şut yüzdesi bunun en açık göstergesi. Bu maçların biri de, Şubat ayında oynanan ve Tony Parker’ın 42 sayı ve 9 asist ile sahanın en iyisi olduğu maçtı.
Madalyonun öbür yüzünde ise, geçen senenin eleştiri oklarını, yapmış olduğu kötü şut seçimleri ve çok fazla top kaybı ile üzerine çeken Russell Westbrook var.
“Olgunluk” seviyesini arttırdığı gözlenen UCLA mezunu genç oyuncu, Los Angeles Lakers karşısında oynanan seride yakaladığı 25.6’lık sayı averajı ve %48.5’lık şut yüzdesi ile Steve Blake ve Ramon Session’ı bir anlamda çaresiz bırakan ve ibreyi Thunder’a döndüren oyuncuydu. Bunların ötesinde, tüm Lakers serisinde yapmış olduğu sadece 4 top kaybı, Westbrook’un olgunlaştığının en iyi göstergesiydi.
James Harden vs. Manu Ginobili eşleşmesi;
Bu eşleşme ligin en iyi 6. adamlarının karşı karşıya geldiği bir eşleşme olacak. Bench’ten gelip takımlarının sayı gücüne yaptıkları katkıyı düşünecek olursak, birbirleriyle örtüşen bir görüntü çizen ikili, aynı zamanda takımlarının bükülmeyen savunma direncinin de en sağlam halkaları durumundalar. İzlemesi en keyifli eşleşmelerden biri olacağı kesin.
Etki yaratabilecek oyuncular;
Serge İbaka (OKC Thunder);
Normal sezon boyu ve play-off müsabakalarında yapmış olduğu bloklarla ön plana çıkan İbaka’nın bu serideki en önemli rolü, Tony Parker’ı kullanmayı en iyi bildiği alandan, yani pota altından uzak tutmak. Lakers serisinde ortalama 4 blokla oynayan ve pota altını kapatan uzun oyuncu bu performansını Spurs serisine taşırsa, San Antonio’nun hücum gücüne darbe vurabilir.
Stephen Jackson ve Kawhi Leonard (San Antonio Spurs);
Şu ana kadar OKC Thunder’ın oynadığı play-off maçlarında ne Dallas Mavericks’in ne de Los Angeles Lakers’in çare bulamadığı tek oyuncu, şüphesiz ki Kevin Durant oldu. Yalnız Spurs serisinde bunun biraz farklı olacağını söyleyebilirim. Spurs’un kanatlarında oynayan Jackson ve Leonard’ın bitmek tükenmek bilmeyen enerjilerini, ve fizik güçlerini düşünecek olursak, geçtiğimiz senelerde ligde 3 defa “En çok sayı atan oyuncu” ödülünü almayı başaran Durant’ın, bu serideki işinin zor olacağı kesin gibi görünüyor.
Özellikle Jackson fizik gücünü çok iyi kullanan ve karşısındaki rakibi yıldıran bir oyuncu kimliğinde. Aynı zamanda da bu başarısını hücuma yansıtabilen, ve 3 sayılık atışlarda kolay sayıya gidebilen iyi de bir şutör. Genç ve hızlı oynayan OKC karşısında Spurs’un en çok ihtiyaç duyacağı oyunculardan bir tanesi olan San Diego State Üniversitesi mezunu rookie, genç Clippers karşısında da, 10 sayı, 6.5 rebound ve 2 top çalma ortalamsı ile Spurs’un en etkili silahlarının başında geliyordu.
Sonuç olarak, iki takımı da zor, biz basketbol severleri de keyifli ve seyir zevkinin yüksek olacağı, en az hata yapanın kazanacağı, ibrenin belki de iki tarafa da aynı uzaklıkta olduğu bir serinin beklediğini rahatlıkla söyleyebilirim size.
23 yasındaki Kevin Durant, ve Westbrook ile 22 yasındaki Harden ve İbaka gibi yaşları küçük, ama yürekleri büyük oyuncular bu sene OKC’nin başarısında çok büyük rol oynadılar. Deyim yerinde ise oynadıkları tüm maçları, rakiplerini eze eze, hak ederek kazandılar. Yalnız bu seride karşılarına çıkacak olan Spurs, her ne kadar oyun anlayışlarını sevmesem de, kanımca geçtiğimiz sezon, ve play-off’ların en iyi ve en istikrarlı oynayan takımı, ve bu takımın şefi de, takımını çok iyi tanıyan ve iyi organize edebilen Gregg Popovich.
Hem normal sezon içersinde, hem de play-off’larda, tüm müdahaleleri yerinde yapan, takımına hem dışarda, hem de saha içinde her türlü desteği veren Popovich, bu serideki dengeleri değiştirebilecek en büyük güçlerden bir tanesi. Duncan, Parker ve Ginobili gibi 130 play-off müsabasına birlikte çıkan tecrübeli, ve ne yaptığını bilen bir oyuncu grubuna sahip Spurs mutlu sona biraz daha yakın gibi duruyor.
İyi seyirler,
Burak Yarkent / Los Angeles
alaturkaonline.com
https://alaturkaonline.com/yazarlar/burakyarkent/